Kadın ve Erkek Arkadaşlığı Mümkün Mü?

Arkadaşlık yıllar boyu süregelen sosyal bir olgu. Sosyalleşmenin bir göstergesi. Günümüzde bazı kadın ya da erkekler kendi hemcinsleri ile anlaşamadığını, karşı cinsten arkadaşları ile daha iyi iletişim kurabildiklerini, onlarla daha çok şey paylaştırklarını ve onların yanında kendilerini daha iyi hissetliklerini dile getirmekte. Karşı cinsle arkadaşlık yapan kadınlar ailesi ile paylaşamadığı sırlarını erkek arkadaşı ile paylaşarak rahatlamakta ve erkeklerin olaylara duygusallıktan uzak yol gösterici bir şekilde bakmalarından yararlanmakta ve bu arkadaşlıklarını avantajlı bir duruma getirebilmekteler.

Kadın ve erkekler karakter olarak birbirlerine zıt yaratılışta olsalar da bu durumu avantaja çevirerek hayatı daha güzel ve yaşanılır hale getirmeyi başaranlar oldukça fazla.

Bundan çok kısa bir süre öncesine kadar okuması, çalışması ve hatta yalnız dışarı çuıkması mümkün olmayan kadınlar, gümünüzde hemen hemen her yerde ve her dalda erkeklerle yan yana ve omuz omuzalar. Hal böyle iken kadın erkek arkadaşlığından rahatlıkla söz etmek mümkün. Ancak, üniversite yıllarında yaşanan kadın erkek arkadaşlıkları ileriye dönük yaşanmakta, gençlerin birbirlerini yakından tanımak istemeleri onları bu tür arkadaşlık yapmaya itmekte.

Daha ileri yaşlarda kurulan kadın erkek arkadaşlıkları ise daha harbi ve seviyeli. Ayrıca, kadın erkek arkadaşlıklarında eğitim durumu, çevre, kültür, aile yapısı, karakter gibi unsurları da gözardı etmemek gerek. Her iki cins arkadaşlıklarında kadın ve erkeğin hayata farklı perspektiflerden bakması,kadınlar olaylara daha detaycı bir gözle bakmakta iken, erkeklerin daha yüzeysel ve çözüm odaklı olmaları bu arkadaşlıkları pekiştirmekte.

Aynı işyerinde çalışan kadın ve erkekler zaman içerisinde birbirlerine alışıyor ve hatta birbirlerinin karşı cins olduklarını bile unutabiliyorlar. Kendilerini sanki bir aile ortamı içerisindeymiş gibi hissedebiliyorlar. Üniversite öğrencilerinde ise kadın erkek arkadaşlığı aynı ev ortamına kadar taşınabiliyor.

Ateş ile barut yan yana durmaz felsefesinden yola çıkıldığında ise, bir kadın ile bir erkek arkadaş olamaz. Diğer taraftan okullarda, üniversitelerde ve işyerlerinde kadın ve erkekler hep birlikte yaşamakta ve dolayısı ile de bu durum kaçınılmaz olmakta. 

Karşı cins arkadaşlıkları ile ilgili yapılan araştırmalarda ise, genel olarak kadınlar olaya daha masum bakmakta iken, erkeklerin daha farklı gözle baktıkları ve bu durumu kendilerine yonttukları saptanmış. Kadınlar kendi hemcinsleri ile kurmuş oldukları arkadaşlıklarında birbirleri ile aynı düşüncede oldukları için anlaşmaları daha zor olmakta ve birbirlerine rakip oldukları için de gerek sırlarının açığa çıkmasından ve gerekse ileride onların kendilerine karşı kullanılmasından korktukları için karşı cins ile arkadaşlığı yeğlemekteler.

Bu tür arkadaşlıklar zaman içerisinde yani her iki cins de birbirlerini daha iyi tanıdıklarında daha kalıcı ve seviyeli olabilmekte. Bu ancak, her iki cinsin de birbirlerine karşı çok özverili ve şeffaf olması halinde ancak başarılabilecek bir durum.

Diğer taraftan günümüzde bir kadın ile bir erkeğin arkadaş olması bir tercih değil bir gereksinim. Çünkü her iki cins de birbirlerini tamamlamakta ve hatta  karşı cinsle yapılan arkadaşlıklarda birbirleri ile yaptıkları paylaşımlardan zevk almaya başladıkları görülmekte. Kadınlar ya da erkekler kendi hemcinsleri ile ya da ailesi ile paylaşamadığı sırlarını karşı cinsle rahatlıkla paylaşabiliyorlar. Ancak, bu tür arkadaşlıklar, karşı cinsin ya da her ikisinin de evli olması halinde zorlaşmakta, hatta imkansız bir hal almakta.

Bir erkeğin karısının başka bir erkekle arkadaşlık kurması fikrine bile tahammülü yokken, bu arkadaşlığa göz yumması beklenemez herhalde. Sonuç olarak bir erkek ve bir kadın, şartlar uygunsa, ve her iki taraf da ahlaki değerleri gözardı etmeden, samimi, seviyeli ve düzeyli olabiliyorsa arkadaş olabilir.

Yorum yapın